"Aile Hekimliği Reform Değil, Yıkım Projesi"

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Düzce İl Temsilciliği Eş Başkanı Cemal Yılmaz, sendika üyeleriyle birlikte düzenlediği basın açıklamasında, sağlık sisteminde yaşanan sorunlara ve özellikle Aile Hekimliği performans yönetmeliği ile getirilen "eziyet" olarak nitelendirdikleri uygulamalara sert tepki gösterdi. Yılmaz, Sağlık Bakanlığı'na seslenerek yönetmeliğin geri çekilmesi ve sağlıkta yaşanan "yıkım projesine" son verilmesi çağrısında bulundu.

"Aile Hekimliği Reform Değil, Yıkım Projesi"

Yılmaz, aile hekimliği pilot uygulamasından bu yana yürüttükleri mücadelenin haklılığını ortaya koyduğunu belirterek, uygulamanın bir reform değil, bir "yıkım projesi" olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, birinci basamak sağlık sisteminin inşası mümkün diyoruz. Ülkemizin maddi kaynakları ve sağlık alanındaki insan kaynağı bunu yapabilecek yeterliliktedir. Tek eksik siyasi iradedir" ifadelerini kullandı.

"Siyasi Tercihler Sağlıkta Şiddetten Aşı Yokluğuna Kadar Tüm Sorunların Kaynağı"

Sağlıkta şiddetten randevu bulunamamasına, ilaç ve aşı yokluğundan sağlık çalışanlarının göçüne, sağlığın ticarileşmesine kadar yaşanan tüm sorunların ana nedeninin siyasi iradenin sağlık alanındaki politik tercihleri olduğunu dile getiren Yılmaz, sağlık emekçilerinin her gün yüz binlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak için çalışırken; şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, sağlıkta çeteleşme gibi saymakla bitmeyecek sorunlar içerisinde hizmet üretmeye çalıştıklarını belirtti. Yılmaz, sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise "yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz" diye eleştirdi.

"Sağlık Bakanlığı Otoriter Emek Rejimini Yerleşik Hale Getiriyor"

Yılmaz, Sağlık Bakanlığı'nın toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek yerine, yeni yönetmeliklerle "otoriter emek rejimini tam anlamıyla yerleşik hale getirerek" kendilerini yok saymaya ve itirazlarını sindirmeye çalıştığını ifade etti. Aile hekimliğinde yaşanan fiziki ve personel eksikliklerine dikkat çeken Yılmaz, aile sağlığı merkezi binası, mecburi hizmete gönderilen doktorlara masa sandalye, odalarda pencere, koridorlarda bekleme alanı, deprem bölgesinde yeni yapılan aile sağlığı merkezi, üreme sağlığı malzemeleri gibi temel ihtiyaçların karşılanmadığını söyledi. Ayrıca binlerce aile hekimliği biriminde ebe, hekim, hemşire eksikliği ve zaman zaman çocukları korumak için aşı yokluğu yaşandığını dile getiren Yılmaz, "Aşısız çocuklar hastalandığında tedavi olabilecekleri çocuk yoğun bakım yatağı yok ve tüm bu yokluklara bakan yok" dedi.

"Ücret Kesintileri Hukuksuz ve Keyfi"

Cemal Yılmaz, özellikle Mayıs ayından itibaren Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin maaşlarında hukuksuz, keyfi ve insafsız kesintiler yapılmaya başlandığını vurguladı. Bu durumu "Eziyet Yönetmeliği" olarak tanımlayan Yılmaz, performansa dayalı ödeme sistemi altında uygulanan bu kesintilerin hekimlerden 10.000 TL ile 16.000 TL, hemşire, ebe ve sağlık memurlarından ise 6.000 TL ile 10.000 TL arasında maaş kaybına neden olduğunu belirtti. Yılmaz, "Ücretlerimiz kamu bütçesinin açıklarını kapatmak için feda edilemez! Biz susmayacağız. Onurumuza, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağız" diyerek kararlılıklarını ifade etti.

"Angarya Bitmiyor, Sağlık Hizmetleri Paralı Hale Geliyor"

Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerine uygulanan HYP (Hastalık Yönetimi Platformu) angaryasının sürekli yeni algoritmalarla koruyucu sağlık hizmetine zaman ayırmalarını zorlaştırdığını belirten Yılmaz, "Az personele çok iş gördürmek yetmezmiş gibi yaşlı izlem dayatması, boy kilo ölçümleri ve fazla mesai dayatılıyor" dedi. Halkın ücretsiz ulaşması gereken sağlık hizmetinin raporların ücretlendirilmesiyle daha da paralı hale getirildiğini savundu.

Acil Talepler ve Mücadele Çağrısı

Yılmaz, emeği cezalandıran, hekimlik, ebelik, hemşirelik ve bir bütün sağlık emeğinin/emekçisinin onurunu zedeleyen bu uygulamalara son verilmesi gerektiğini belirterek, şu acil talepleri sıraladı:

Bakanlık, aile sağlığı merkezi binaları yapmalı ve donanımını sağlamalıdır. Halkımıza etkili bir sağlık hizmeti sunabilmek için yeterli zaman ve olanak sağlanmalı, maddi kayıp yaşatmadan birim başına en çok 2.000 nüfus olmalıdır. Yeterli hemşire, ebe, sağlık çalışanı görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, yoksulluk sınırının en az 2 katının giydirilerek, izin, hastalık, doğum veya aileden birinin ölümü durumunda kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Gelir vergisi %10'a sabitlenmelidir. Ceza yönetmeliği kapsamında yapılan tüm ücret kesintileri yasal faizi ile geri ödenmelidir.

Cemal Yılmaz, taleplerinin sadece kendi çalışma ve yaşama koşullarını iyileştirmekle kalmayacak, tüm toplumun nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmetine kavuşmasını sağlayacağını vurguladı. Tüm sağlık emekçilerini, halkı, sendikaları ve dayanışma güçlerini bu mücadeleye destek vermeye davet eden Yılmaz, "Biliyoruz ki Birleşe Birleşe Kazanacağız! Unutmayın: Sağlık bir haktır, pazarlık konusu yapılamaz! Emeğimiz onurumuzdur, gasp edilmesine izin vermeyeceğiz!" sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.