20 Ağustos 2023 - Pazar

SAİT FAİK KAFASI

Yazar - Sabri ÖZDEMİR
Okuma Süresi: 11 dk.
Sabri ÖZDEMİR

Sabri ÖZDEMİR

sabrimage@yahoo.com -
Google News

Karışık olanın düzenine alışığım

 

Parmağımla Ahlat Ağacı filminin senaristini gösteriyorum. Yakında eylemci şiirlerime de rastlayacaksınız sokaklarda.

 

Maslakta sahici konserler oluyor. Biralar, konserler, minibüsler… Beşiktaş’a hemen varılmıyor.  

 

Oda ve ada fotoğrafları devrime yol açıyor

 

Biraz adalarda dolaşıyorum, Haluk Şahin kitabı okuyorum. 

 

Bir model buluyorum, bir sigara sarıyorum… 81 milimetrede pozlamalar, 160 ISOda gülümsemeler.

 

Sonbaharda buralarda kimse kalmıyor. Tezgah boşalınca; kalabalık içinde yalnızlığına yaslanıyor insan. Heveslerimiz üzüm bağlarından başlıyor.

 

Ağustosa bir selam çakıyorum, sabahlar doğuyor.

 

Açılışta ve kapanışta Sait Faik kafası taşıyorum. Caddelerde dolaşıyorum; parkları ve bankları seviyorum. Sinema modunda çekeceğim beş bin fotoğraf var aklımda... Tek başınayım

 

Kavşaklarda küçük dünyalarından ve berbat yaşamlarınızdan kaçıyorum.

 

İlkelerimi sınıyorum ve aynadaki görüntümü tanıyorum. Yıllar ve yollar sonrası iyi olsun diye şimdilerimde duraklar var.

 

İstiklalde durmadan yürüyen ve durmadan düşünen birileri var. İçli köfte satan Mustafa Usta, dans eden İspanyollar, kırmızı bir tramvay, dumandan bir detay. Yolda Cahit Berkay’ı görüyorum, her şeye kafa tutuyorum.… Steve McCurryden devrimci fotoğraflara bakıyorum… Caddeden geçen insanlar telaşlı, düşünceli ve özgürler. Hepsinin şarkıları var. Elimde fotoğraf makinem; tüm caddeleri dolaşıyorum; sanki herkesi tanıyorum

 

Taco Del Reyesteki Meksika işi yemekler, Isabelle Geffroydan akıldan çıkmayacak pozlar, Santraldaki Amy şarkısı, sahil midyecisi, Ortaköözçekimleri, turuncu saçlı kadın, iskelenin gece yarısı hali… Çırağanda bir Hintlokantasına girmek istiyorum.

 

Nindadan biraz MAVİ, Pelinden biraz kahve almak istiyorum. Sabahın aydınlığına yakın olayım ve duvarıışığına yaslanalım… Bir fotoğrafımız olsun ve üzerine mavi sloganlar yazalım. Sokağın ortasına mavi bir masa koyalım.

 

Yeni reçetelerim ve mektuplarım var. Şiir yazıyorum, gölgeleri terketmiyorum. Adalarda, sokaklarda ve sabahlarda düşünmeler başka oluyor. Üzüm ve Polonya keki mutluluk veriyor. Kahveme de biraz buz ekliyorum

 

Sanata ve seslere; anılarım, hissettiklerim ve gelecek adınasonsuz saygı sunuyorum

 

Doğru söylüyorum; şiirler ve şarkılar yalan söylemiyor ve bazı sesler evrenden ve hislerden silinmiyor. Seslerimizkaydediliyor ve güzel zamanlara umut olmayı sürdürüyor. Her zaman, her şeyin ve direnmelerin en güzelini ve doğrusunu sanat biliyor.

 

Ada vapurunda şarkılar söyleniyor. Şarkıları ve martılarıdinlemelerimiz sürüyor... Dijital sesleri çöpe atıp kasetlerin ve plakların dönüşüyle özgürleşiyoruz.

 

Zihnimde sarmal kayıtlar, yaza bir selam çakıyorum. 

Polentede kızıl bir gün akıyor

 

Oppenheimer vicdanına tutsak.

Her sonbaharda film yeniden başlıyor

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.