Düzce Üniversitesi'nde yaklaşık iki aydır süren asansör skandalı, üniversite yönetiminin zafiyetini ve yerel idarenin tartışmalı tavrını gözler önüne serdi. Eğitim-öğretim yılının başlamasına rağmen üniversitenin ana binalarındaki asansörlerin kullanılamaması, yüzlerce öğrenci, akademisyen ve tedarikçiyi zor durumda bırakırken, krizin merkezindeki Rektörlük binasında çalışan tek asansörün sertifikasız ve yönetmeliğe aykırı olduğu ortaya çıktı.

Sağlık Bilimleri ve Eczacılık Fakültesi gibi yedi katlı binalarda eğitim gören öğrenciler, ders aralarında merdivenleri inip çıkmaktan yorgun düşüyor, molaların bahçeye inip çıkmakla tükendiğinden şikayet ediyor. Öğrenciler ve akademisyenler, üniversite yönetiminin bu sorunu "ihale sonuçlandırılamaması" gibi bürokratik bir gerekçeyle geçiştirmesine sert tepki gösteriyor. Kantinlere ürün tedarik eden toptancılar için de bu durum, işkenceye dönüşmüş durumda.

İki ay önce başlayan eğitimin asansör krizi nedeniyle sekteye uğraması, üniversite yönetiminin planlama ve önceliklendirme konusundaki yetersizliğini ispatlıyor. Eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyen bu durumun, görmezden gelinmesi kabul edilemez.

Krizin en can alıcı noktası ise Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir'in makamının bulunduğu Rektörlük binasındaki durum. Üniversite genelinde her katı çıkmak zorunda kalan on binlerce kişiye karşın, Rektörlük binasında bulunan tek asansörün etiketsiz ve kullanıma uygun değilken hizmet vermesi infial yarattı.

Daha da vahimi, bu yönetmeliğe aykırı asansörün kullanımına Düzce Belediyesi yetkilileri tarafından izin verildiği iddia ediliyor. Bu durum, Rektör Hoca ve bina personeline tanınan açık bir "imtiyaz" olarak yorumlanıyor ve kamuoyu vicdanını yaralıyor.

Akıllardaki Büyük Soru: Üniversite mevzuatına göre güvenli olmadığı için kapatılan asansörlerin bulunduğu fakültelerdeki öğrenciler çile çekerken, aynı yönetmeliğe tabi olan Rektörlük asansörünün Belediye izniyle kullanılması hangi hukuki ve etik temellere dayanmaktadır?

Etiketsiz ve bakımsız asansörün Rektörlükte kullanılmaya devam etmesi, olası bir kaza durumunda hukuki sorumluluğun kime ait olacağı sorusunu beraberinde getiriyor. Yönetmeliğe aykırı kullanıma göz yuman Rektörlük yetkilileri mi, yoksa buna izin veren Düzce Belediyesi yetkilileri mi bu riskin altına imza atmıştır?

Öğrenci ve akademisyen camiası, ayrıcalıklı asansörün derhal durdurulmasını ve ihalelerin bir an önce sonuçlandırılarak tüm asansörlerin güvenli bir şekilde hizmete açılmasını talep ediyor. Üniversite yönetiminin, öğrencilerin can güvenliğini ve eğitim hakkını hiçe sayan bu çifte standardı sonlandırması beklenmektedir.