Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Düzce İl Başkanı Fevzi İpek, Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) uyguladığı norm kadro politikaları ve resen atama uygulamalarını sert bir dille eleştirerek, bu politikaların eğitim sisteminde derin yaralar açtığını ve binlerce öğretmeni mağdur ettiğini belirtti. İpek, yaptığı basın açıklamasında, MEB'i plansız ve öngörüsüz politikaları nedeniyle uyararak, yaşanan adaletsizliklere karşı mücadele edeceklerini kamuoyuna duyurdu.

Başkan İpek, MEB'in yıllardır sorun üreten norm kadro uygulamaları, azalan öğrenci sayıları, kapanan okullar ve plansız atama süreçleri nedeniyle binlerce öğretmenin "fazlalık" olarak etiketlendiğini vurguladı. Norm Kadro Yönetmeliği'nin okulunda çalışan öğretmeni bir anda ihtiyaç fazlası durumuna düşürdüğünü, atama yönetmeliği ile de öğretmenlerin ikametgâhından uzak yerlere resen atanabildiğini kaydetti. Bu durumun özellikle büyükşehirlerde öğretmenlerde büyük bir tedirginlik yarattığını ifade etti.

İpek, bu uygulamaların yüzlerce kilometre uzaktaki bölgelere adeta sürgün anlamına geldiğini belirterek, öğretmenlerin mevcut düzenlerinin altüst edildiğini, aile yaşamlarının sarsıldığını ve maddi-psikolojik çöküşün eşiğine sürüklendiklerini dile getirdi. Şeffaf ve zamanında yapılmayan norm kadro güncellemeleri nedeniyle öğretmenlerin mağdur edildiğini, bazı öğretmenlerin sınıfların keyfi şekilde birleştirilmesi sonucu norm fazlası haline getirildiğini ekledi.

Uygulamaların sadece öğretmenleri değil, doğrudan öğrencileri de olumsuz etkilediğini söyleyen Fevzi İpek, "Kalabalık sınıflar, ikili eğitim uygulamaları ve sürekli değişen öğretmenler pedagojik açıdan sağlıklı bir eğitim ortamını imkânsız hale getirmektedir. Öğrencilerin öğrenme süreçleri sekteye uğramakta, çocuklar nitelikli eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır" dedi. İpek, eğitimin plansızlığın ve keyfi uygulamaların değil; kamusal, bilimsel ve pedagojik ilkeler doğrultusunda yürütülmesi gerektiğini savundu.

Eğitim-Sen olarak MEB'i bir kez daha uyardıklarını belirten İpek, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için altı maddelik talep listesini sıraladı:

Norm kadro hesaplamaları şeffaf, adil ve öğretmenlerin yaşam koşullarını gözeten bir yaklaşımla yeniden düzenlenmelidir.

Hizmet puanı, mazeret durumu ve öğretmenlerin yaşam hakkı göz ardı edilmeden çözümler üretilmelidir.

Sınıfların birleştirilmesi politikalarına son verilmeli, öğretmen istihdamı bilimsel planlamaya dayandırılmalıdır.

Atamalarda öğretmenlerin aile durumları ve çocuklarının eğitim ihtiyaçları öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.

Norm fazlası öğretmenler, öncelikle kadrolarının bulunduğu il veya ilçelerde değerlendirilmelidir.

Atama süreçlerinden olumsuz etkilenen öğretmenlere yönelik psikolojik ve maddi destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Başkan İpek, "Öğretmenleri 'fazlalık' olarak görmek yerine onların değerini bilmek ve hak ettikleri saygıyı göstermek, başta siyasi iktidar ve MEB olmak üzere, herkesin ortak sorumluluğudur. Aksi halde eğitim sistemi telafisi zor bir çöküşe sürüklenecektir" uyarısında bulundu.

Fevzi İpek, MEB ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin plansızlığının sorumlusunun öğretmenler olmadığını vurgulayarak, öğretmenlerin kendi istekleri dışında mevcut iş yerlerinden koparılarak, ikametgâhlarından uzak yerlere resen atanması uygulamasının derhal durdurulması çağrısında bulundu.

Açıklamasının sonunda, Eğitim-Sen olarak norm fazlası ilan edilerek adeta sürgün gibi uygulamalarla yerleri değiştirilen tüm meslektaşlarının yanında, onlarla dayanışma içinde olduklarını ve bu adaletsizliğe karşı sonuç alıncaya kadar mücadele edeceklerini ilan etti.